Dikkat eksikliği yaşayan çocukların sayısı her geçen gün artıyor. Neredeyse her sınıfta DEHAB tanısı olan birkaç çocuğa rastlıyoruz. Bu çocuklar, sınıfta eğitim ortamını bozdukları gerekçesiyle öğretmenler ve diğer veliler tarafından kısa sürede istenmeyen çocuklar olarak markalanıyor.
Aslında zamanında alınacak önlemlerle dikkat eksikliği olan çocukların öğretim sürecine daha etkin katılması sağlanabilirse sorunlar da en aza iner. Bu yüzden, özel eğitim gerektiren bu çocuklarımızla ders yapma hususunda öğretmenlerimizin yeterli bilgi ve beceriye sahip olması gerekir. Ayrıca eğitimin evde devam eden sürecinde -özellikle ödev konusunda- anne babaların da dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bu hususta öğretmenler ile ailelere bazı tavsiyelerde bulunacağım.
Öğretmen faktörünün önemini anlatabilmek için yazıma bir anıyla başlamak isterim. DEHAB tanısı olan bir öğrenciyle ilgili sınıf öğretmeninin şikayetleri vardı. Öğrencinin, sınıfta ders işlenmesine fırsat vermediği, arkadaşlarıyla sürekli kavga ettiği, sıraları yıktığı, öğretmeninin saçını yolduğu, velilerin bu çocuk yüzünden kendi çocuklarını sınıftan aldığı gibi çok kötü bir tablo çiziliyordu. Sınıf öğretmenimizin bu yöndeki tüm şikayet ve gözlemlerini dinledikten sonra, çocuk hakkındaki gözlemlerini dinlemek için aynı sınıfta derse giren branş öğretmenimizi çağırdım. Bu öğretmen, aynı çocuğun sınıfın en başarılı öğrencisi olduğunu, derslere her zaman hazırlıklı geldiğini, derslere aktif katıldığını, sınıfta hiçbir sorun çıkarmadığını hatta konuyu öğrenemeyen arkadaşlarına da yardım ettiğini ifade etti. Anlatılan öğrenci sanki bambaşka biriydi. Öğretmene bunu nasıl başarabildiğini sordum. Öğretmenimiz, çocuğun içinde bulunduğu durumun farkında olduğunu, ders boyunca onu gözlemlediğini, dikkati dağılmaya başlayınca uygun bir yöntemle hemen dikkatini yeniden derse çektiğini, bazen hareket etme ihtiyacı olduğuna yönelik (kımıldama vb) sinyaller verdiğinde bir sebeple yerinden kalkarak hareket etmesine (Tahtayı silme veya bir şey yazma vb) fırsat verdiğini, çocuğun hemen rahatladığını, öğrencinin derslerde bir kez dahi sorun yaşamadığını, dersine severek geldiğini ve çok mutlu olduğunu, anlattı.
Bu olaydan da anlaşılacağı üzere doğru yöntem ve davranışlarla bu öğrencilerimiz sınıfta çok daha başarılı, uyumlu ve etkin hale getirilebilir. Bu konudaki tavsiyelerime gelince;
Dikkat nedeni önemlidir?
Siz Dünyanın en iyi konu anlatan öğretmeni de olsanız, öğrenciniz başka şeylerle ilgileniyor ve sizi dinlemiyorsa hiçbir şey öğrenemez. Başarı kapısının anahtarı dikkat çekmedir. Kapıyı açmadan öğrenciyi o odaya alamazsınız.
Yapmadıkları şeylerin faturasının öğrenciye kesilmesi ona sosyal ve duygusal açıdan zarar verir. Öğrenciye lakap takılır, dalga geçilir dışlanır, yalnız bırakılırsa suçluluk hissine kapılır. Ya hırçınlaşır ya da tamamen içine kapanır. Bu durum onu kazanmayı daha da zorlaştırır.
Çocuğun özel durumunun bilinmesi ve kendini kontrol edebilmesi için sosyal çevre ile desteklenmesi onun gelişimi açısından olumlu sonuçlar doğurur. Çocukların sınıfta ve okuldaki oyun ve çalışma gruplarına katılması, sosyal etkinliklere dahil edilmesi gerekir. Bu öğrencilerin akademik gelişimi kadar sosyal ve duygusal gelişimleri de dikkate alınmalıdır.
Doğan Ceylan
Eğitim Müfettişi