Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli, depremin vurduğu Hatay’a geldi. Antakya’da incelemelerde bulunan Erdoğan ve Bahçeli’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik etti.
Yapılan incelemenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçti. Burada yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi veren Erdoğan, depremden etkilenen illerimizde kaç konut yapılacağını da açıkladı.
Erdoğan, “Kimseyi asla yalnız bırakmayacağız. Sadece bizim değil insanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye hep birlikte sahip çıkacağız. Sağlam ve az hasarlı binalarda hayatın normalleşmesi için adımlar atıyoruz. 1 yıl içerisinde sağlam ve güvenli inşa edeceğimiz konutlarına yerleştirmeye başlayacağız. TOKİ’miz hazırlıklarını sürdürüyor. Mart ayında Hatay’da 40 bin 426, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67, Adıyaman’da 25 bin 882, Gaziantep’te 18 bin 544, Malatya’da 44 bin 770, Osmaniye’de 9 bin 550, Diyarbakır’da 6 bin, Şanlıurfa’da 3 bin, Elazığ’da 3 bin 750, Adana’da 2 bin 500, Kilis’te ise 250 konutun inşasına başlanacak.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Kimi zaman dışarıdan gelen istilacılara, kimi zaman içeriden zuhur olan istilacılara, tabiat felaketlerine karşı vatanımıza hep sahip çıktık, çıkıyoruz. Haçlı seferlerine, Moğol akınlarına, sosyal çalkantılara, dört bir yanımızdan gelen saldırılara sabırla, cesaretle hep karşı koyduk. Coğrafyamızdaki kardeşlerimizin hakkını, hukukunu, onurunu, geleceğini korumak için canımız dahil hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Cumhuriyetimizi kurarak taçlandırdığımız milli mücadelemizle vatanımıza ebediyen sahip çıkmamızı tüm dünyaya gösterdik.
9 saat arayla yaşadığımız 7,7 ve 76,6 büyüklüğündeki depremler etki alanı ve yıkım gücü olarak dünyada eşi benzeri olmayan depremler olarak tanımlanıyor. Üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Yıkıma çetin kış şartlarının çıkardığı sıkıntılar da eklenince, depremden sonra ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz.
Kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması güçlükleri daha da arttırdı. Deprem haberini alır almaz tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirdik. Türkiye’nin 81 ilinden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek, enkaz kaldırma, yardım, güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlileri, sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Milletimiz 7’den 70’e bu seferberliğe zaten katıldı. Diğer ülkelerden arama kurtarma ve yardım ekiplerini ülkemize davet ettik. OHAL, afet bölgesi, mücbir sebep ilanları ile hukuki altyapıyı oluşturduk. Öncelikle vatandaşlarımızı çıkarmak, felaketten kurtulan insanlarımızı yeniden hayata bağlamak için gece gündüz çalıştık.
Halen devam eden 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikelere rağmen ekiplerimiz çalışmalarını yürüttü. 71 binin üzerinde bağımsız birimin enkazı kaldırıldı. Yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Orta hasarlı, 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezi veya güvenli yerlere nakli sağlandı.
3 milyon 108 bin bağımsız bölümün az hasarlı veya hasarsız olduğu belirlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzere. Vatandaşlarımız elektronik devlet sisteminden evlerinin hasar durumları ile bilgilerine ulaşılabiliyor.
Ülkemizin çeşitli yerlerinden 12 binin üzerinde ağır iş makinası enkaz kaldırma ve altyapı faaliyetlerine katıldı. MSB, Emniyet, Jandarma teşkilatlarımıza ait olmak üzere kurtarma yardım ve tahliye çalışmalarına iştirak etti. Enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetleri aktif olarak kullanıldı. Kızılay başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları, belediye, gönüllü ekiplerimizin depremzedelerimizin yanındadır. Günde 2 milyon 400 bin vatandaşımıza sıcak yemek ikramı yapılıyor.
Bölgede dağıtılan battaniye sayısı 3 milyon kurulan çadır 188 bine, konteyner sayısı 10 bine ulaştı. Ağır hasar alan şehirlere battaniye, çadır ve konteynır sevkiyatları sürüyor. 65 binin kurulumu süren konteynır sayısını ilk etapta 100 bine ihtiyaç halinde 200 bine çıkartabileceğiz. Çadırlarda barınanların sayısı 751 bin, konteynırlarda 24 bin, yurtlarımızda 252 bin, Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okul ve tesislerde arınanların saylısı 462 bini bulmuştu
Toplamda 1 milyon 684 bin vatandaşımızın barınma ihtiyaçları giderilmiştir. 62 bin karayolu, 289 bin havayolu, 21 bin demiryolu, 1156 vatandaşımız denizyolu ile deprem bölgesinden tahliye edilmiştir.
Kendi imkanları da güvenli yerlere giden çok sayıda vatandaşımız bulunuyor. Hiç şüphesiz sayısı çok çok az da olsa depremi fırsata dönüştürme peşinde koşan karakter fukaraları çıkabiliyor. Kamuoyuna veya kurumlarımıza ulaşan şikayetlerle ilgili soruşturmalar yapılmakta beraber milletimiz asıl cezayı bunları vicdanlarında mahkum etmiştir. Enkaz altından kurtarılan kişi sayısı 114 bin 834’ü buldu. Halen kaldırılmakta olan enkazlar bittikten sonra yakında bu sayı kesinleşecektir. Bu vesile ile bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin her birine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabbim ülkemizi her türlü afetten, beladan, kazadan muhafaza eylesin diliyorum.
Her safhada görev alan kamu görevlilerine, belediye başkanları, personellerine, sivil toplum kuruluşlarına, dualarına buradaki insanlarla birlikte olan herkese şükranlarımı sunuyorum. Deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız şundan emin olsun; şehirlerimizin tamamını konutuyla, işyeri, sanayisi, tarım, tarihi ve kültürel değerleriyle en küçük gerileme, ihmale mahal vermeden yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir vatandaşımızı asla yalnız bırakmayacağız. Sadece bizim değil insanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak hep birlikte sahip çıkacağız. Hasar tespit, enkaz kaldırma, yer belirleme işlemleri bittikçe her ilimizde konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde zemin kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak tarihi dokusuna uygun şekilde hazırlıyoruz. Konutların hiçbir zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek.
Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı üç, bilemediniz 4 bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız. Ülkemizde tüm üniversitelerden hocalarımızla, deprem uzmanlarıyla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkacak sonuca göre hareket ediyoruz. Gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı şekilde tedarikiyle ilgili fayda maliyet analizi ile planlamaları sürüyor. Ülkemizin önde gelen tüm mimarlık, mühendislik ofislerini, proje bürolarını, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşimi ovalardan dağlara doğru kaldırarak zemin sıvılaşmanın yer aldığı felaketlerden uzak tutmak istiyoruz.
Şehirlerimizi ihyasını planlarken bilim adamlarımız ve uzmanlarımız ile birlikte afetten zarar gören vatandaşlarımızın, iş insanlarımızın, yerel yöneticilerimizin görüşlerini de alıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun şekilde atıyoruz. Zemin etütlerini mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütüyoruz. Bu çalışmalara göre çıkan imar sınırlamaları, kat yükseklikleri tamamen vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak içindir. 11 ilimizdeki TOKİ taksit ödemelerini de 3 ay süreyle erteledik.
İlk ve orta dereceli okullarımızın her birinin durumunu ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Adana, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa’da eğitim 1 Mart, Gaziantep ve Osmaniye 13 Mart, Hatay, Kahramanmaraş için 27 Mart olarak belirledik. Devam şartı aramayacağız. Diğer illere naklini almak isteyen öğrencilerimize her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Diğer illerde eğitimi devam edebilecek pansiyonlu okullarına geçiş yapabilecekler. Hasar görmeyen hastanelerimiz ve diğer tesislerimiz, sağlık merkezlerimizde yürütülen sağlık hizmetlerinde herhangi aksaklığa meydan vermiyoruz. Yaralılarımızın tedavilerini titizlikle izliyoruz.
Doktorundan hemşiresine, UMKE ekibinden eczasına kadar bu felaket günlerinde milletimizin yanında olan tüm sağlıkçılarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Polis jandarma ve gerektiğinde askerimizden yardım alarak ihtiyaç duydukları her an depremzedelerimizin yanındayız. 244 kültür varlığımızı hızla koruma altına alıyoruz. Türbe, cami, kilise, havra tescilli yapı gibi kültür varlıklarımızın tadilatı ve tamiratı için gereken çalışmalara başladık. Kamunun uhdesinde olmayan kültür yapılarının muhafazası için Kültür ve Turizm Bakanlığımız harekete geçti. Amacımız 1 yıl içinde kültür varlıklarımızı da ülkemize yeniden kazandırmaktı
Deprem haberini alır almaz bölgede yürütülecek çalışmalar için 100 milyar liralık bütçeyi Hazine’den tahsis ettik. Depremde zarar gören her haneye 10’ar bin lira yardım yapıyoruz. Yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalarda oturanlara 15’er bin lira taşınma ve 2 bin ile 5 bin lira arasında kira yardımında bulunuyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına 100’er bin lira nakdi destek sağlıyoruz. OHAL bölgesindeki trafik sigortası poliçeleri prim ödemelerini kolaylaştırıyor, zamanında yenilenemeyen projeleri sağlıyoruz.
Bu hususta ayrıca başvuruyla vakit kaybedilmesinin önüne geçiyoruz. Bankacılık sisteminin işler durumda tutulması için bankalara gereken ikazlar yapılmıştır. Ertelenen tüketici ve taşıt kredilerinde vade sınırlarında dikkate alınmayacak. Türkiye Tek Yürek Kampanyasına Merkez Bankamız 30 milyar, Ziraat Bankası 20 milyar, Halk Bankamız 7 milyar lira, Ziraat, Vakıf, Emlak Katılım şirketlerimiz 1’er milyar olmak üzere toplamda 72 milyar lira katkıda bulundu. Kredi borçları otomatik olarak 6 ay erteleniyor. Depremde zarar gören vatandaşlarımızın tamamı 6 aylık ertelemeden yararlanabiliyor. Kamu bankalarımız depremde vefat eden vatandaşlarımızın kredi borçlarını siliyor.
150 bin esnafımızın Halk Bankası’ndan kullandıkları kredi ödemelerini 6 ay süreyle erteledik. Bu tür işletmeler için deprem bölgesi işletme ve yatırım destek paketi ayrıca hazırladık. Çiftçilerimize Ziraat Bankası ve Tarım Kredi’den kullandıkları kredilerini bir yıl süreyle tehir etme imkanı getirdik. 152 belediyemizin İller Bankası’na olan kredilerini erteledik. Depremin ülke genelindeki ekonomik faaliyetlere olumsuz etkisin iönlemek amacıyla daha önce hazırladığımız paketi 350 milyar liraya yükselttik
Kamu bankalarımız afet bölgesine özel uygun şartlı kredi vermeye başladı. Bankalarımızın deprem bölgesine sağladıkları ayni ve nakdi destekler 80 milyar lirayı bulmuş oldu. Çiftçilerimize toplam tutarı 2.8 milyar lirayı bulan ve ayni olarak ödenen mazot ve gübre desteklerini şubat ayı içinde hesaplarına yatırıyoruz. Hayvancılık desteği ödemelerini deprem bölgesinde illerindeki çiftçilerimiz için şubat sonunda yapacağız. Ayrıca 1,5 milyar lira yem desteği vereceğiz. Besicilerimizin ve yetiştiricilerimizin kayıplarını da aynı şekilde telafi edeceğiz. Bu illerimizdeki 12 bin arıcımızın acil şeker ihtiyacını da hemen karşılayacağız.
Türkiye İş Kurumumuzun toplum yararına çalışma projesi kapsamında 20 bin vatandaşımızın hızla istihdamını temin ediyoruz. Esnaf, sanatkar, küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerimizi, sanayicilerimizi, çiftçilerimizi en kısa sürede yeniden şehirlerimizin dinamosu haline getirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bu illerimizdeki vergi mükelleflerimizin maliyeye olan yükümlülüklerini 31 Temmuz’a kadar erteledik.
Motorlu taşıtlar mükellefleri de bu ötelemelerden yararlanacaktır. Mükelleflerin Mart, Mayıs ve Temmuz ayı taksitlerini Ağustos, Ekim ve Aralık aylarına erteliyoruz. Depremzedelere yapılacak yardımlara vergi uygulamıyor, KDV eklemiyoruz. Makbuz karşılığı yapılan yardımların vergi matrahından indirilebilmesini sağlıyoruz. Acil ihtiyaç duyulan ürünler başta olmak üzere fiyatlarında haksız artışa gidenler için vergi ve sosyal güvenlik incelemesi başta olmak üzere kamunun tüm denetim araçlarını en sert şekilde devreye alıyoruz.
Bazı ürünlerin ihracına yönelik suistimale gidenler var. OHAL bunlar için ciddi manada bunlar yakalandıkları yerde gereken sorgu, hesap yapılacaktır. Şirketlerin pay değerlerindeki olağanüstü olumsuz gelişmelere etkin müdahaleyi SPK mevzuatındaki sınırlayıcı hükümlerin dışına çıkardık. Depremden zarar gören her bir insanımızın yanında yer alıyoruz. Hatay depremde en ağır yıkıma ve can kaybına uğrayan şehrimiz durumundadır. Şehrimizde enkaz haline gelen 6 bin251 binadan vatandaşlarımızın cenazesi defnedildi. Halen enkaz kaldırma işlemi devam eden az sayıda binamızın tamamına yakını özellikle Hatay’dadır.
Hatay’daki yapıların üçte birine yakını oturulamaz hale gelmiştir. Hatay’da görevlendirdiğimiz arama kurtarma ve destek personeli sayısı 75 bini, iş makinası sayısı da 5 bine yakındır. Dağıtımını yaptığımız 20 bin çuval kömür ve odunla ısınma sıkıntısının aşılmasına katkıda bulunduk Katar’dan gelmekte olan konteynırlar İskenderun limanına indirileceği için bunların önemli kısmını Hatay bölgesinde kurmayı planlıyoruz. Muhtarlarımızla ilgili onlara konteynır noktasındaki desteğimizi vererek o sorunları inşallah çözmüş olacağız. Hatay Havalimanının hasar gören pistinin, bağlantı yollarının onarılmasıyla 1 hafta içinde insani yardım uçaklarına ve dönüşte yolcu uçuşlarına açtık.
Ana muhalefetin başındaki zat Hatay Havalimanı’nı kendi belediyelerinin imar ettiğini söylemeye devam ediyor. Haddini bil, bu senin işin değil, anlamazsın bu işlerden. Bugüne kadar hep sustum, dürüst ol, bir gün de dürüst olduğunu görelim. Bizzat Hatay’a geldiğim gün genel başkan vekilimizi oraya gönderdim ve ‘yerinde git gör’ dedim, oranın yapılması döneminde zaten Binali Bey bakandı, ne olduğunu ne bittiğini biliyor. Yalan bunlarda diz boyu. İGM ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı ve milletimize teslim etti, işin aslı bu. Ama bunlarda doğruluk, dürüstlük maalesef yok. Biz iletişimdeki sıkıntılarda bölgeye sevk edilen mobil istasyonlar ve mevcut altyapının çalışır hale getirilmesine çalıştık.
Şehrin tamamını ayağa kaldıracak çalışmalara hemen başladık. Bugün Devlet Bey’le de onu konuştuk. Biz buraları bir defa sıfırdan yapacağız. Güçlendirme yapalım, şöyle yapalım, böyle yapalım diye bir şey yok. Sıfırdan Hatay’ı, İskenderun’u, Arsuz’u ve bütün harap olmuş yerleri sıfırdan inşaat etmek üzere vatandaşlarımızın gönül huzuru içerisinde buraya yerleşmelerini sağlayacağız. Ama asgari bize 1 yıl müsaade. Bütün plan, proje çalışmaları devam ediyor, zemin etütleri devam ediyor. 2 bin 300 ton yem ve 150 hayvan çadırını çiftçilerimize dağıttık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘şahsi meselemdir’ diyerek ülkemize katılmasının altyapısını Hatay farklı birikimleri yaşatan şehrimizdir.
Deprem bölgesindeki enkaz hafriyatlarının ve artıklarının dönüştürülmesiyle ilgili tedbirleri sizlerle paylaşarak sözlerimi tamamlamak istiyorum. Atıkları çevre ve insana zarar vermeyecek coğrafyasına uygun yerlere taşıyacağız. Tüm unsurlar ayrıştırıldıktan sonra beton ve tuğla atıklarını yeni inşa edeceğimiz yerlerde dolgu malzemesi olarak kullanacağız. Hem atıkları değerlendiren hem çevreyi koruyan sistemle enkazları ortadan kaldırmış olacağız. Hatay’ın demografik yapısının değiştirilmesi gibi dedikodulara lütfen iltifat etmeyin. Hatay’ın demografik yapısını değiştirmeye evelallah kimsenin gücü yetmez, bunu da böyle bilin.”