Kamu Zararı Dava Konusu Edilebilir mi?

Kamu zararında hangi yargı yolunun yetkili olduğu merak konusu. Danıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi ve İdare Mahkemelerinin kararlarına göre kamu zararı uyuşmazlıkları adli yargıda çözümleniyor. İşte emsal kararlar…

“Kamu zararı dava konusu edilebilir mi?” sorusu, son yıllarda kurum çalışanları ve hukuk çevrelerinde en çok merak edilen konulardan biri haline geldi. Farklı yargı organlarının kararları incelendiğinde, kamu zararına ilişkin uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerektiği yönünde ortak bir yaklaşımın ortaya çıktığı görülüyor.

İşte mahkeme kararlarından çıkan önemli değerlendirmeler:


Ankara 8. İdare Mahkemesi: “İşlem sadece bildirim niteliğinde”

Ankara 8. İdare Mahkemesi (E: 2023/1383, K: 2023/1583) kararında, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında düzenlenen kamu zararı bildirimlerinin kesin ve icrai işlem olmadığına, dolayısıyla idari dava konusu edilemeyeceğine hükmetti.

Kararda, kamu zararının rızaen tahsil edilememesi halinde tahsilat işlemlerinin başlatılacağının bildirildiği; ancak bunun idari işlemin kesinliği için yeterli olmadığı vurgulandı.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. Dairesi de bu kararı kesin olarak onadı.

Danıştay: “Kamu zararı bildirim işlemi idari davaya uygun değil”

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (04.10.2021 – E: 2020/3084, K: 2021/1660) kararında, fazladan veya yersiz ödendiği iddia edilen tutarların borç çıkarılarak rızaen ödenmesinin istendiği işlemlerin de bildirim niteliği taşıdığı, bu nedenle idari yargıda iptal davasına konu olamayacağı tespit edildi.

Danıştay’a göre böyle bir durumda tahsil yoluna gidilmesi gerekiyorsa süreç adli yargıda yürütülmelidir.


Uyuşmazlık Mahkemesi: “Uyuşmazlık adli yargıda görülmeli”

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 13.10.2014 tarihli (E: 2013/1607, K: 2014/887) kararında ise kamu zararına konu edilen yersiz ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Bu kapsamda:

  • Yersiz ödemenin geri istenmesine ilişkin idari işlemin iptali istemiyle açılan dava reddedildi,
  • Adli yargının (Sulh Hukuk Mahkemesi) verdiği karar hukuka uygun bulundu,
  • Uyuşmazlığın çözüm merciinin adli yargı olduğuna hükmedildi.

Sonuç: Kamu Zararı Uyuşmazlıklarının Yeri Adli Yargıdır

Mahkemelerin verdiği emsal nitelikteki kararlara göre:

Kamu zararına ilişkin bildirimler kesin ve icrai işlem değildir.
İdari yargıda iptal davası açılması mümkün değildir.
Kamu zararı ve yersiz ödeme ihtilafları, adli yargıda (sebepsiz zenginleşme hükümleri üzerinden) çözülür.

Bu kararlar, kamu kurumlarında çalışan personelin karşılaştığı borç çıkarma işlemlerinin hangi yargı yolunda çözüme kavuşturulacağına ilişkin önemli bir çerçeve sunuyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.