Devleti acziyet içerisinde göstermeyi,
kimileri ne hikmetse meslek edinmiş
sanki. Bunun son örneği maalesef
okulların temizlik ve hizmetli ihtiyacı üzerinden yaşandı. Bir ilçemizin yerel
yöneticisi kendi uhdesinde olan tüm sorunları çözmüş(!) olacak ki okulların
temizlik sorununa el atmak istemiş.
“Ne var
bunda canım; yerel yönetimlerin okulların ihtiyaçlarını karşılaması kadar daha doğal ne olabilir?” diyebilirsiniz. Elbette bunda
bir problem yok. Ancak maksat üzüm yemek olmayınca; hizmet belediyeciliği yerine algı ve reklam
belediyeciliği ile ortaya bambaşka bir şey çıktı.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ama işi
algı olanın ömrü o kadar da olmuyor maalesef. Sayın başkan, ilçenin varoş mahallesinden bir okulun,
temizlik yapılan bir bölümünden fotoğraf çektirerek şehrin mülki amirine laf yetiştireyim derken
baltayı taşa vurdu. Zira okulun
temizliğini yapan vatandaşlar dediği
kişilerin okulun TYP kapsamında çalıştırdığı hizmetli personeli olduğu ortaya çıktı basın açıklamasının hemen
ardından.
Zararın neresinden dönülürse kardır. Sayın
başkana tavsiyemiz geçenlerde İlçe Milli Eğitim Müdürümüzü ziyaret eden eski
belediye başkanı mevcut vekillerinin tecrübesine başvursun. Zira onun zamanında
okullarımız belediye imkanlarından olabildiğince yararlanıyor ama bu kadar ses
çıkmıyordu.
Mevzu okulların ihtiyaçlarını gidermek ise
politik rant hesabı yapmak doğru mudur?
Galiba yeni model belediyecilik anlayışı
böyle. İmamoğlu modeli diyorum ben buna. Az hizmet bol reklam. Sosyal medya
üzerinden bindirilmiş kıtalar ile algı yönetimi. Kiminle ne rekabet ediyorsanız
edin. Ama okulların üzerinden siyaset yapmayı bırakın. Biz kendi yağımızla
kavrulmasını da biliriz Gölge etmeyin; başka ihsan istemez.
İdris Şekerci
EBS
İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı