Arif Verimli’den deprem sonrası ‘ruhsal travma’ vurgusu

Yayınlama: 11.02.2023
A+
A-

Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, Kahramanmaraş depremi sonrasında ‘ruhsal travma’ konusuna vurgu yaparak, deprem bölgesinde ruhsal destek merkezleri oluşturulması konusunda açıklama yaptı.

5-6 YIL İÇERİSİNDE RUHSAL TRAVMANIN ETKİLERİ GÖRÜLECEK

Verimli, “Deprem sırasında yaşanan psikoloji zaten ortada. Birçok insan evini, ailesini kaybetmiş, ne yapacağını, ne olacağını bilemediği bir vaziyette. Biz bu ilk duruma ‘şok’ dönemi diyoruz.

Bu dönem sonrasında enkaz altındaki aramaların gerçekleştiği, arama-kurtarma dönemi ise mucize ve sevinçleri küçük küçük yaşatır bizlere, fakat felaketi, göçük altında yaşananları merak eder, izleriz. İzlemek durumundayız çünkü, nerede yaşadığımızı bilmek, gerçeği bilmek durumundayız. Daha sonrasında ise ‘yas’ dönemi yaşanır. Bunlar afet psikolojisinin aşamalarıdır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Arif Verimli, “Yaşananlar, toplumun, deprem bölgelerinde yüzde 100’ünü etkilerken, tahminen önümüzdeki 5-6 yıl içerisinde yaşanan fiziksel ve ruhsal travmanın etkileri görülecek ve uzun sürecek. Fiziksel travmalar biraz daha çabuk geçecek ruhsal travma ise çok uzun sürecek. Beş yıl içinde yüzde 100’ü etkilenmiş olan nüfusun yüzde 5’inin hala travma ile ilgili olduğunu göreceğiz. İnsanların hayatları değişmiş olacak, yeni hayatlarına adaptasyon için emek harcayacaklar, ekonomik durum sarsılacak. Biz burada millet olarak, siyaset, din, ırk, insani fark gözetmeksizin omuz omuza vermek zorundayız” dedi.

RUHSAL DESTEK MERKEZLERİNİN AÇILMASI ŞART

Ruhsal desteğin önemine dikkat çeken Verimli, “Bölgede ruhsal destek merkezlerinin açılması yüzde iki bin şart, bu çok önemli. Bu tabi ki ‘şok’ dönemi dediğimiz ilk süreçte değil ‘yas’ dönemine girilme aşamasında; önümüzdeki 10-15 günlük süre içinde planlanması ve yapılması lazım. Her mahallede olmasa dahi, bir takım merkezler kurulur, o merkezlere insanlar gelir ve yardım alırlar.

Bizler geçmişte Gölcük Depremi’nden deneyimliyiz, deprem sırasında bizzat depremin içinde bulunduk ve destek çalışmaları verdik, birçok duruma orada da şahit olduk. Benzer bir çalışmayı biz bir grup psikiyatrik inisiyatif adına deprem bölgesinde olarak göstereceğiz. İlk defa yapılacak görüşmenin, muayenenin, tedavinin kesinlikle önemli bir etkisi olur. Fakat ondan sonrasında ise sürdürülebilir bir çalışma gerekecek. Bizler yine telefonlarımızı ve iletişim bilgilerimizi depremzedelerle paylaşarak depremzedelerle uzaktan online bir görüşme süreci de sürdüreceğiz.

Bölgede durumu önceden psikiyatrik hastalıkları bulunanların tedavilerinin devamı ve bir de travma etkisi yaşayan insanların üzerindeki etkinin azaltılması olarak ikiye ayırmalıyız, ikisi birbirinden farklı özellikler taşıyor. Çocuklar için ise ayrıca ruhsal yönden etkilenmelerinin azaltılması için çocuk psikiyatristlerinin ortak faaliyeti gerekir” ifadelerini kullandı.

TEDAVİ GÖREN KİŞİLERİN TEDAVİLERİ KESİLDİ

Prof. Dr. Arif Verimli, “Orada insanların bir başka sorunu daha var; deprem olmadan önce psikiyatrik hasta olan kişilerin tedavileri kesildi. Bundan kaynaklı doğacak problemleri önlemek üzere yanımızda psikiyatrik ilaçlar ile bölgeye gideceğiz. Tedavisi yarıda kalan kişilerin ilaçlarını ulaştıracağız, tedavilerini yeniden düzenleyeceğiz, yanımızda psikoterapi bilen psikologlar da olacaklar.

Biz 400-450 kişilik bir grupla depremin etkilediği önemli noktalara gideceğiz. Bu hizmeti vatandaşımıza sunmak istiyoruz, bunu görevimiz olarak görüyoruz. Bizler psikiyatrlar olarak kendi aramızda zaten örgütlendik. Sayımız 600-700’e ulaşabilir bir grubumuz olabilir. Antakya, İskenderun, Kahramanmaraş ve Nurdağı gibi noktaları özellikle rotamız olarak öngörüyoruz, biz bölgeye gittiğimizde birebir olarak depremzedelere ulaşmaya başlayacağız” dedi.

EKİP KURULARAK DEPREM BÖLGESİNE GİDİLECEK

Prof.Dr.Arif Verimli, psikiyatrist ve psikolog gönüllülerden oluşacak ekiple deprem bölgesine gerçekleştirilecek ziyaretin şubat ayının son günlerinde olacağını da belirtti.

Web Banner
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.