Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Kültür- Sanat Sempozyumu’nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle;
Aile ve Kültür – Sanat Sempozyumu vesilesiyle sizleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde milletin evinde ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Hem kültür ve sanat kurulumuz hem de Aile bakanlığımız ufuk açıcı işlere imza atıyorlar.
Akademik toplantılar yapılan tespit ve teşhisler elbette önemlidir. Tartışmaların sağlam bir zemine oturması çok mühimdir. Fakat bunlardan daha önemlisi çözümler elde etmektir. Aynı şekilde tebliğleriyle sempozyuma katkı veren herkese şükranlarımı sunuyorum.
Aileye baktığımızda milleti, millete baktığımızda da onu meydana getiren büyük medeniyeti görürüz. Aile mektebinden yetişen bireyler ne kadar bilgili, şuurlu olursa, toplum da o kadar şuurlu olur.
Bireyi güçlendirmeden aileyi, aileyi güçlendirmeden de milleti ve devleti yaşatamazsınız. LGBT gibi sapkın akımlara karşı gerekli önemleri alıyoruz.
Nüfus artış hızımız azalıyor. TÜİK’in açıkladığı verilere göre geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendini yenileme düzeyi olan 2.10’dan çok aşağıda. Geleceğimiz için alarm zilleri çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen kimse buna kayıtsız kalamaz.
Kadınlar çocuk yetiştirirken destek göremiyor. Yükün büyük bölümü kadınların omuzlarında. Şehirde kadınların giderek daha fazla yalnızlaşmasıdır. Kadınlar çocuk yetiştirme konusunda eşlerinden gerekli desteği göremiyor. Hz. Peygamberimiz şöyle diyor; ‘Kadınlar erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarılarıdır.’
Evlat sahibi tüm babalara eşlerine daha fazla destek olmaları çağrısında bulunuyorum. Veriler bize gençlerin geç yaşlarda evlendiğini gösteriyor. Toplum olarak giderek daha çok bireyselleşiyor bunun sonucu olarak daha fazla yalnızlaşıyoruz.
Aile eğitimi ve aile danışmanlık hizmetlerini devreye aldık. 81 ilimizi kapsayan Aile ve Gençlik Fonu’nu hayata geçirdik ve dünya evine girecek gençlerimize faizsiz kredi desteği sunduk. Şu ana kadar bu krediyi almaya hak kazanan çiftlerimizin sayısı 62 bini geçti.
Gelir kriterinde yeni ve kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık. Destek tutarını ise 150 bin liradan 200–250 bin lira seviyesine yükselttik. Evlenecek gençlerimize, inşallah yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz.
Doğum yardımlarımıza da aynı şekilde ivme kazandırdık. İlk çocuk için tek seferlik 5.000 lira; ikinci çocuk için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar aylık 1.500 lira; üçüncü ve sonraki çocuklar için de 5 yaşını dolduruncaya kadar aylık 5.000 lira doğum yardımı yapıyoruz. 2026–2035 yılları arasını kapsayan dönemi, yani önümüzdeki 10 seneyi Aile ve Nüfus On Yılı olarak ilan ettik.
Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda tüm bu çalışmaları inşallah daha da etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Engelli kardeşlerimizden yaşlılarımıza, çocuklarımızdan ebeveynlerimize kadar aile ve toplum hizmetlerimize çok daha yüksek bir şuurla faaliyetlerimize devam edeceğiz.
Değerli kardeşlerim, bugün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Türkiye olarak çocuklarımızın yaşam, eğitim, sağlık ve korunma hakkı ile ifade özgürlüğünü teminat altına almak için tüm gayretimizle çalışıyoruz.
Çocuklarımız artık yalnızca sokakta, mahallede, okulda değil; dijital dünyada da büyüyor, öğreniyor, vakit geçiriyor, oyun oynuyor yani arkadaşlıklar kuruyor. Teknoloji alanındaki bu dönüşüm, evlatlarımız için bilgiye erişim, üretkenlik ve iletişim gibi alanlarda önemli kolaylıklar sunarken aynı zamanda onları yeni tehlikelerle de yüz yüze getiriyor.
Siber zorbalık, dijital bağımlılık, mahremiyet ihlali, şiddet içerikli oyunlar gibi pek çok riske karşı evlatlarımızı korumak zorundayız. Bu amaçla önce 2023–2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile detaylı bir yol haritası oluşturduk. Ardından 2025–2029 dönemini kapsayan Dijital Dünyada Çocukların Güçlendirilmesi Eylem Planı’nı hayata geçirdik.
Dijital okuryazarlığı artırıyor, güvenli dijital uygulamaları destekliyor, çocuklar ve ailelerimize yönelik eğitim programlarını yaygınlaştırıyoruz.
Şunu da büyük bir gururla ifade etmek isterim: Bugün yalnızca çocuklarımızın geleceğini korumakla kalmıyor, aynı zamanda dünyaya çocuk dostu dijital dönüşüm çağrısı da yapıyoruz. Bu vizyonu, ülkemizin öncülüğünde hazırlanan ve uluslararası alanda imzaya açtığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile taçlandırmış durumdayız.