Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verileri, Türkiye’nin büyük bir bölümünün şiddetli kuraklık etkisi altında olduğunu ortaya koydu. Bu yılın ağustos ayı, son 55 yılın en sıcak dördüncü ağustos ayı olarak kayıtlara geçti. Türkiye genelinde ortalama yağış, 1991-2020 normalinin yüzde 47, geçen yılın ise yüzde 43 altında kalarak 7.9 milimetreye düştü.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye’nin son iki yıldır kısa ve uzun süreli kuraklıklarla mücadele ettiğini belirtti. Özellikle Marmara, Kuzey Ege, İç Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu’nun batı ve güneyi ile Güneydoğu Anadolu’da şiddetli ve aşırı kuraklıkların etkili olduğunu vurgulayan Türkeş, bu durumun tarım, hidroloji ve ekolojik sistemler üzerinde ciddi baskı yarattığını ifade etti. Konya’da Beyşehir Gölü’nün 300 metreye kadar çekilmesi, durumun vahametini gözler önüne serdi
Prof. Dr. Murat Türkeş, ne yazık ki eylül ayında da kuraklığı hafifletecek önemli bir yağış beklentisi olmadığını söyledi. Türkiye’nin 2025-2026 yeni su yılına büyük bir olasılıkla şiddetli kuraklıkla gireceği uyarısında bulunan Türkeş, bunun tarımsal üretim açısından son derece olumsuz sonuçlar doğuracağını belirtti. Uzmanlar, son günlerde İstanbul ve Ankara’da yaşanan sağanak yağışların baraj seviyeleri üzerinde kayda değer bir etkisinin olmadığını belirtiyor.
Türkeş, iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte Akdeniz ikliminin Karadeniz’e doğru kaydığını da belirtti. Batı Karadeniz’de yaşanan orman yangınlarının bunun bir göstergesi olduğunu söyleyen Türkeş, önümüzdeki 10-15 yıl içinde Karadeniz Bölgesi’nin nemli ve ılıman iklim karakterinden, Akdeniz iklimi karakterine doğru bir dönüşüm yaşayacağını öngörüyor.
Türkiye’nin yanı sıra, Balkanlar, Ukrayna, Irak, Suriye ve Kafkaslar gibi komşu coğrafyalarda da benzer kuraklık sorunlarının yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Türkeş, her damla suyun daha değerli hale geldiğini vurguladı. Uzman, su kaynaklarının ve yeraltı sularının korunması için entegre bir kuraklık yönetim modelinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.